Küçük Nasreddin ve ailesi şiddetli bir depremden dolayı, Sivrihisar köyünü terk etmek zorunda kalmış. İlk olarak vardıkları yerde bir cami görmüş. Hoca, bir adamın minareden…
Bir gün Temel Mike Tayson ile ünvan maçına çıkmış. Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmuş. Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel’in kulağına; –…
Temel futbolcuymuş. Kalecilik yaparmış ve bir gün karısını maçına götürmüş. Karısı seyrediyor diye canla başla çalışmış, ve 90 dakika hiç gol yememiş. Maçtan sonra bakmış…
Temelle dursun Arsenal Galatasaray maçını izliyorlarmış..Temel Galatasaray her gol attığında seviniyormuş. Dursun Galatasaray’ı küçümsemek içim ‘bu nasıl takım 4 futbolcusu yabancı’ demiş. Temel dayanamamış: Ne…
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş : -Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok! Silahı bir kenara attığım gibi başladım…
Müfettişin biri, İlköğretim okulu 2. sınıflardan birine teftiş için gider. En arkada oturan mahçup bir öğrenci, müfettişin dikkatini çeker. -Söyle bakayım evladım, alfabemizde kaç harf…
Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip : -Hocam, der.Sen bizim takımın durumunu bilmezsin… -Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler…
-Şimdi yedekte kalmak içun çalişayrum. -Herhalde takıma girmek için demek istediniz? -Yoo yedekte kalmak içun. -Nası yanİ? -Maçlari rahat seyretmek içun daa..
Fatih Terim bir gün İtalya’daki Trapattoni’ye gitmiş ve demiş ki: – Bizimkilerde futbolcu sizinkilerde; siz niye bu kadar başarılısınız da biz değiliz? Trapattoni ” Bak…
Sinemaya girip filmi seyretmek istiyordu gişeden biletini aldı birkaç dakika sonra gelip bir tane daha alır sonra bir tane daha sonra bir tane daha gişedeki…
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında, – “Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi.” demişler… Bunun üzerine iki deliyi…
Kadının biri dolabından gelen gıcırtıyı kesmesi için eve marangozu çağırır marangoz bakar ama bir sorun bulamaz dolap gıcırdamıyordur ve sorar -Abla bu dolabın bir şeyi…
Doktorlar akıl hastanesinin duvarına bir otobüs resmi çizmişler. – “Hadi otobüse binin” demişler. Deliler otobüse binmeye başlamışlar. Bir deli binmemiş doktorlar: – “Neden binmedin?” diye…
Hoca, kısa bir süre önce hakimliğe atanmıştı. Ona ilk dava sunulmuştu ve davacı öyle inandırıcı deliller göstermişti ki, Nasreddin Hoca: – “Haklısın”, demiş. Mahkeme kâtibi…
Hoca, ağır hastadır; artık evine gidip gelenlerin haddi hesabı olmaz. Hoca, bunalmağa başlar, fakat kimseye de “kalkın, gidin!” diyemez. Hele bir ziyaretçi kafilesi, Hoca’nın yanında…
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mi? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını…
Günün birinde öğretmen sınıfta Nasreddin’e sormuş: -“Anlat bana bakalım, güneş mi yoksa ay mı bizim için daha önemlidir?” – “Tabii ki ay, zira güneş gündüz…
Hoca gençliğinde, Sivrihisar’dan Akşehir’e ilk gelişinde Akşehir gölünü görünce şaşakalmış. Yanındaki arkadaşına: – Eğer buraya su doldurmamış olsalardı hayvanlar için ne güzel bir otlak olurdu,…