Menü Kapat

Öğrenme

öğrenmeÖğrenmenin tek bir tanımı olmamakla beraber en yaygın kullanımı kişide kalıcı davranış değişikliği oluşmasıdır. Öğrenme kültürleme, kültürlenme, kültürleşme ile, eğitim yoluyla ve deneme yanılma yoluyla oluşabilir. Öğrenmede zeka faktörü önemli olmakla beraber odaklanma, isteme, inanma gibi faktörlerde öğrenmeyi arttıran bir unsurlardır. Zeka beyindeki nöronlar aralarında oluşan snaps ların sayısının artması ile ilgilidir. Bunun içinde mümkün olduğunca çok bağlantıları arttırmak gerekmektedir. Öğrenilen hiçbir şey boşa değildir. Beyin kapasitesinin artması ileride bir şeyler öğrenirken bize çok faydalı olacaktır. Kant’ın dediği gibi insan düşüncesinin yapısı özne yüklem ilişkisidir. Bu özne yüklem ilişkisi içinde öğrenilen her şey düşünceyi de geliştirmektedir. İnsanların öğrenip medeniyet kurabilmesi düşünce ile olmuştur. Dekart düşünüyorum öyleyse varım derken her şeyden şüphelenmiş ama düşündüğünden şüphelenmemişdir çünkü;şüphelenebilmesi için bile düşünebilmesi gerekmektedir. Şüphe burada bilimsel bir yöntemden çok varlığın ontolojik yapısını araştırmak için kullanılıyor görülmektedir.Düşünme sorumlulukta yükler. Düşünen bir varlık olan insan düşünebilmenin sorumluluğunuda taşımaktadır. Düşünebildiği için kainattaki tüm canlılardan ayrı olarak Allah katındada bir sorumluluğu vardır. Hayvanlara yada bitkilere bir kitap gönderilmemiş kendi hallerinde ancak ilahi bir yasayla hayatlarına devam etmektedirler. Ama insan düşünebildiği için kitaplar gönderilmiş hatta kuranın ilk emri oku olmuştur ve kutsal kitabımızın çoğu yerinde düşünmeyi emretmiş, dinimizde bir saniye hatta bir anı seyyale tefekkür binlerce sene ibadetden daha hayırlıdır düsturu bulunmaktadır. Düşünen ve sorumluluğu olan bir varlık olan insanın ne düşünmesi gerekmektedir, sadece kendi için düşünmesi gerekseydi Allah her insana bir gezegen verirdi. Bizleri aynı gezegende sosyal bir topluluk oluşturacak şekilde yaratmışsa sadece kendimizi düşünerek yaşayamayız. Önemli olan hedonizmin versiyonu olan ve faydanın tüm topluma yansıması şeklinde bir bütün halinde faydacılıktır. Hoseidos’un hayali olan bir toplum oluşturmak mümkün olmasada böyle bir toplumun çabasında olduğumuzu göstermekte önemli bir adımdır. Çocuğunu seven bir anne o sevgi ile tüm çocukları sever evini köyünü seven biri tüm dünyayı sever. İnsandaki sevgi, tutkuları ve hırsları gibi sınırsız bir kavramdır kimi sevgisine gem vurur kimi tutkusuna kimi hırsına gem vurur.Düşünceden sevgiden hırs’dan tutkudan bahsederken konuyu dağıtıyor gibi görülmüş olabiliriz ama anlatmak isdediğimiz şey her şeyin öğrenilmiş ve öğrenilebilir olduğudur. Madem her şey öğrenebilinir nasıl öğrenilebildiğini anlamak lazım. Kuru kuruya öğrenme hayata yansımamışsa kitap taşıyan eşşekler gibi, okuduğunu anlamayan anladığını uygulamayan yada doğruyu sözel olarak öğrenen ama hayatına yansıtmayan insanlar oluşur. Öğrenmenin en iyi ve kalıcı yolu öğrenenden çok öğretenin davranışıdır. Bugünün öğreneni yarının öğreteni olacaktır. Bu öğrenenlerin illa öğretmen olması gerekmemektedir. Sosyal öğrenme kuramında insan her ortamda öğrenci ve öğretmendir. sigara içen birinin oğlum sigara içme sözü ne kadar etkilidir.kuranda geçen bir ayetde neden yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz bu ilkeyi çok iyi anlatmaktadır. Yapılmadan, uygulanmadan söylenen şeyler sadece bilgi olarak kalır davranışa yansımaz. Belki Müslüman toplumların eksiğide budur. Hal dilinden çok kal dili ile anlatılan şeyler davranışa yansımaz. Toplum baskısı ile yapılan bu davranışlar kişilerin gerçek davranışı değil toplum baskısı davranışıdır. Bu şahsı yabancı bir ülkeye çıkarsanız Müslümanlığı ne kadar temsil edecektir. Bekli o ülkede kafir dediğimiz insanlar bizden daha çok Müslümanlık özelliği taşımaktadır.Artık silkelenip kendimize gelme zamanı. Dünya adına kazanıyor görüldüğümüz şeyler beklide kayıptır. iki şey bir arada olması çok kolay bir ihtimal değildir hem para kazanıp hem zaman kazanmazsınız hem gülüp hem ağlayamazsınız, hem dünyayı kazanıp hem de ahireti kazanmakta bıcak sırtı bir durumdur. Ancak bir dünya mirası vardır ve bu Allahın Salih kullarına vaat edilmiştir. Mirasınıza sahip çıkın.çünkü mirasımız başkaları yiyor. Mesele sadece miras meselesi de değil tüm dünyaya huzur getirecek olan bir Muhammedi soluktur. Zira asırlardır insanlık buna çok muhtaç.

Bir yanıt yazın